Aslında tavsiye edilen yöntem şu: Tam duruşu yaptın. Ardından vitesi boşa alıp el frenini çektikten sonra fren pedalını bırakıyorsun ve ardından tekrar frene basıp P'ye alıyorsun. Araç rampada duruyorsa bu yöntemle vites boştayken ve el freni çekiliyken freni bırakınca aracın yükü frene biniyor, şanzımana değil. Şanzımana yük binmesi uzun vadede sorun yaratabilir. Rampa olmayan yerlerde bunu yapmak çok önemli değil ama alışkanlık oluşması açısından sürekli yapılırsa daha iyi tabii.

Yokuşta park ederken yapıyorum. Yükü şanzımana değil el frenine vermek için. Düz yolda gerekli olduğunu sanmıyorum.

vites önce N alınır. El freni çekilir sonra P alınır.
sebebi şanzımana yük bindirmemektir.
özellikle bendeki dsg şanzıman gibi hassas bir şanzımana sahipsen kesinlikle öneririm.

@himmmet dayi ekstra 2 kere frene basma olayını da yapayım ben. ne olur ne olmaz.

@alt4y

ekstra 2 kere frene basma olayı tamamen vitesi değiştirmeyle alakalı.
Aracı durdurmak için frene mecbur basıyorsun zaten :)
Durduktan sonra freni bırakmadan boşa alıp el frenini çekiyorsun. Sonra freni bırakıp aracın yükünü el frenine yüklüyorsun. Tekrar frene basıp P'ye alıyorsun. Çünkü frene basmadan vites değiştirilemiyor.

şehir efsanesi bu P'ye almadan önce N'ye geçirmek falan. Dünyanın hiçbir yerinde ne gördüm ne duydum böyle bir şey. şanzıman o kadar kolay dağılan bir şey değil. çok yokuş bir yerde değilsen direkt geçir P'ye sonra ister el frenini çek ister çekme.

Direkt dan diye geçiyorum, neden n'ye alayım önce anlamadım.

Yokuş değilse gerek yok, ama yokuşsa mutlaka yapın, şanzıman kilit kırılmasının önüne geçersiniz.

Amaç aracın yükünü el frenine yüklemek. Düz zeminde çok gerekli değil amaaa sen düz zeminde de yap ki kas hafızası olsun, alışkanlık olsun.

değil şehir, semt ve mt2 söylenmeden tahmin mümkün değil.

Ankara'da 1.700 liraya, İstanbul'da 12.500, Bursa'da 7.500 liraya var ilk bakışta gözüme çarpan.

Yani ne kadar alakasız fiyatlar olabileceğini belirtmek istedim, aynı semt'de bile fark eder fiyatlar konum ve yere göre.

Google'a "youtube download" yaz

yt1s.com

(bkz: ssyoutube.com)

Firefox için eklenti var, youtube videosun hemen altına bir buton/menü ekliyor download için. Oldukça kullanışlı.

video'yu izlerken adresin başına ss yaz. yani www.SSyoutube.com.... gibisinden.. gelen sayfada indirirsiniz.

4K Video Downloader

eğer istediğin videolar değil de (çünkü müzik albümü demişsin) onların mp3 formatı ise ytmp3.cc

itopya teknobiyotik vb. sitelerden birine gir. hazır sistemlerden sırala ucuzdan pahalıya bütçene göre seç kendin toplarsan zaten uyumsuz parçaları seçtirmez. ama bu işlerden anlamıyorsan donanımhabere konu aç bütçe yaz onlar toplasın. ya da hazır sistem al.

Eğer fiyatlar değişmediyse Vatan PC hazır oem sistemler çok mantıklıydı bir iki aya kadar. Aynı parçaları nereden toplarsan topla o hazır sistemlerden pahalıya geliyordu günlerce araştırdım.

Oyun oynamayacaksanız, yüksek kapasite isteyen ve render alınacak grafik programlarıyla işiniz yoksa, en uygun fiyatlı hazır oem kasaları alabilirsiniz.

En güvenli yol "tapu takas sistemi" inceleyin lütfen.

Ya da her hak sahibi tapuda imzada payını alacak, imza atılırken memur soruyor çünkü "paranızı aldınız mı?" diye.

İmza atılmadan alıcı size bankada para mara vermez doğal olarak.

3 yol var;

1. Tapu takas sistemi
2. Tapuda imza anında nakit
3. Tüm pay sahipleri adına ortak bir banka hesabı açılır, imza anında alıcı o hesaba eft yapar. (her birinin ayrı ayrı hesabına da eft yapabilir alıcı, ama riskli, ben alıcı olsam kabul etmem)

Noterde iken satış öncesi bankaya eft/havale. İmza aşamasında iken paranın bankaya yattığını teyid edip imzayı atmak bence en güvenli yol.
Kaçsan hırsız olursun, sahte para olayı yok. Temiz...

Paylaştırma kısmına gelince, hep birlikte gidilen noterde herkesin parası, satın alanın eft yaptığı hesaptan yine eft sistemiyle dağıtılır. Açıklamaya ilgili tapu bilgisi ve hisse oranı girilerek kanıtlı şekilde işlem tamamlanır

Ortak bir banka hesabı açarsak bu dağıtımı nasıl yapabiliriz peki arkadaşlar? Yani bunu bir kişinin yapabilmesi biraz sıkıntı çıkarabilir gibi geldi de. Acaba bir banka ile bu şekilde anlaşabiliyor muyuz? Bu konuda pek bir bilgi sahibi değilim, kafam karıştı biraz.

Avukatla anlaşıp vekalet verin. Sizin için halledip pay etsin.

Bence en içe sinen sistem blokeli çek.

Şimdi siz ev satacaksınız karşı taraftaki kişi ile sabah bankaya gidip bankadan blokeli çek alacaksınız. Yani bu blokeli çek ne demek, hesapta bu çek kadar para var demek.
Tapuda imza atarken adam da size blokeli çeki verecek, siz de bankaya gidip blokeli çeki verip paranızı alacaksınız.

Benim düşüncem bu başkaları elden nakit almayı tercih edebilir.

Taahhüt varsa, son ay içindeysen ceza yaptırım olmaz.

Taahhüt yoksa, her ay belirli bir paket parası ödüyorsan;

taşıma 26. gün içinde bitmez de 27 ve sonrasına sarkarsa otomatikman o paket ücretini bir aylık kitler fatura ederler.

Paket yok da kullandığın kadar ödüyorsan (internet yüzünden sanmam) kaç gün ve ne kadar kullandıysan onu fatura ederler.

Bugün 24 henüz, Bimcell de Türk telekom içinde olduğu için hat taşıma diğer operatörler gibi geç değil. Hemen şimdi gidip başvurunu yap, mağaza görevlisine de acil olduğunu ve akşama bırakılmamasını rica et.

Gün içinde de MH arayıp kontrol et, bence yarına taşınmış olur, en kötü 26. gün içinde taşınır.

paketindeki interneti veya dakikayı bitirirsen tamamı. bitirmediysen gün bazlı fatura kesiliyor

Gerçek deri ayakkabılarda "çoraba renk verebilir" gibi uyarılar olur, muhtemel bunda da böyle bir uyarı vardır, belki de kayışın iç tarafının böyle bırakılması boya vermesine engel oluyordur!

Özellikle terleme anında geçme ihtimali var hocam, tereddütte haklısınız. Açık renle takılması sakınvalı bence.

ben kullanmistim boyle bi fotograf makinesi cantasi koptu ipi ehehe. amanrenk gecirme yasamadim

Hocam sebze ekebilirsiniz, ürün de alırsınız ama az olur, sizi tatmin eder mi bilmiyorum. Sebze ekecekseniz, şehre göre birkaç ay içinde fide alıp sonra onları dikmeniz lazım.

Çiçek istiyorsanız da yine birkaç ay içinde çiçekçiden köklü çiçek alıp dikiyorsunuz, sonra düzenli olarak suluyorsunuz, balkonunuz çiçekli cıvıl cıvıl oluyor.

Bu ilk bakım aşamasını atlattıktan sonra kendi çiçeğinizi/sebzenizi üretme aşamasına geçebilirsiniz. Ben kumkuat diktim bu sene mesela, 5-10 tane meyve verdi ama olsun, güzel görünüyo :D

Eğer sebze/çiçek değil de garip garip egzotik bitkiler olsun derseniz (ve İstanbuldaysanız) şu botaniği de öneririm: www.shopier.com (arkadaşım, iyi insanlar, ararsanız yardımcı da olurlar)

büyük saksı varsa patates.
bodur meyve fideleri de olablir. limon vb.

Domates, hıyar, biber gibi meyveler yetiştirebilirsiniz. Saksı hacimlerini öğrenirsek hangi üründne daha çok verim alacağımıza karar verip ona yönleniriz.

Balkon yetiştiriciliği yapan çok insan var.

Fırındaki ekmek hep en tazesi oluyor, sürekli sürkülasyon var. marketteki ekmek ise fırına oranla daha az satılıyor ve fazla ekmeklikte beklemiş oluyor sertleşiyor haliyle. Bir de marketlerde genelde özel halk ekmeği firmalarının ekmeği olabiliyor onlar haliyle unu vs farklı oluyor

Akşam fırından aldığın ekmek yeni üretilmiş olur genelde, yani ertesi sabah ekmek 12-14 saatlik olmuştur.

Marketlere ise sabah, en iyi ihtimalle öğlen ekmek servisleri yapılır. Ertesi sabah yediğiniz market ekmeği genelde 1 günü doldurmuş olur.

Markete ucuz ürün verdiği için fırının katkıyı az atması ya da hiç atmaması da olabilir.

Bence farklı türde fırınlarda pişirildiklerinden

Market ekmeği ufalanıyor dediğiniz daha kısa sürede elektrikli fırınlarda
encrypted-tbn0.gstatic.com

Fırın ekmeği dediğiniz odun ateşinde taş fırında nispeten uzun sürede yavaş yavaş pişiyor
encrypted-tbn0.gstatic.com

Aradaki fark bu

Kanka neden kişi üzerine ki? bilmediğimden soruyorum. Bizim apartman faturaları apartman adına geliyor.

@allah yazdıysa bozsun Alakası var mı bilmiyorum ama 4 daireli küçük apartman olduğundan yönetim yok.

E bosver madem, digerleri dusunsun, hem uyuz oluyormussun :D

@invictae ne bileyim ceza meza gelir durduk yere ortak olmayak olaya diye ondan soruyorum. zamanında bunlar yüzünden asansör bakımını yaptırmamışlar giriş kat miriş kat demediler çaktılar cezayı daireye geldi ceza payı direkt.

6 daireli bizim bina. Apartman adına elektrik. Bunu ilinizdeki elektrik idaresine sorun.

Dairenizin içinde, kontrolünüzde olmayan elektriği sakın üzerinize almayın derim. Birisi kaçak hat filan çeker, bilerek bilmetyerek zarar verir. Biliyorsunuz kaçak elektrik kullanınca hapis cezası veriliyor, hem de abone kimse ona, benim haberimm yoktu filan dinlemiyorlar. Bence ayrı bir sayaç taktırılsın projesini çizdirip. Ama o da masraflı olur tabii..Yukarda denilmiş elektrik şirketi ile görüşülebilir, ya da mahallenin elektrikçisi varsa belki o da bilir.

Bizde de 4 daire var. Gelen faturalar apt yönetimi adına. Kişi adına apt elektriği saçmalığı mı olur? Ki daireye giden bir hat da değil sonuçta bu

@denizgonen yönetmeliğe göre 10 daire altına yönetici zorunluğu olmadığından burada da yapmamışlar, şu ana kadar da ihtiyaç duyulmamış.

Bizim de 3 daire var yaşlı bi amca bakıyor, temizlik ürünleri masrafı ve elektrik faturası 6 aylık 20 lira falan oluyor daire başı, asansör yok ama. Sen girişteysen hiç karışma, daire başı 5 10 lira gelecek, istesen alsan dert almasan dert toplu alsan sıkıntı zaten sevmiyormuşsun

Önce bir daire sahibini yönetici seçin. O elindeki evraklari ile ben şuranın yöneticisiyim diyip apartman adına açtıracak.

Bir yönetici seçilecek, karar defteri hazırlanıp noterde onaylatılacak, bu defter ile elektrik şirketine gidilip bina adına abonelik yaptırılacak.

@cilekli pasta @joh bloor mesele o zaten kimse istemiyor.

Sizin sorunuz apartman aboneliğini kimse üzerine almıyor yönünde. Fatura şahıs üzerine olmayacak zaten apartman yönetimi üzerine olacak. Her sene bir daire sırayla yapar yöneticiliği.
Yöneticiliği de almıyorlarsa akşam merdiveni fenerle çıksınlar apartman zili yerine cama taş atsınlar ne diyeyim.

Bunlar "ot" degil, ikisi de koruma altinda olan nadir turler. Haberler gercektir.

yabani endemik bitkilerin toplanması çevre koruma kanununa göre yasak, her sene bu tarz haberler çıkıyor. izin alıp yetiştirmek serbest.

herhangi bir ormanlık alanda, yere düşmüş kuru dalları alırsan bile çok ciddi cezası var. öyle kamyona yükleyip götürmekten bahsetmiyorum, gittin ormanlık bi alana mangal yakıcan yakacak lazım falan. ormancılar ve jandarma göz açtırmıyor.

www.hurriyet.com.tr


en düşük ceza da 3000den başlıyor.

Ot diyince kekik falan topladılar sandım.
Adamlar orkide toplamış. Yani bir zahmet cezası olsun. Ki bugün kekiğin sayısı azalsa kekik için de aynısı olur.

Devlet ormanları için yasaklarını ve uygulamalarını gerçekten sıkı tutuyor, bırakın çiçeği otu odunu, ormandan toprak bile almak yasak.

Orman toprağı çok faydaladır bitkiler için, gidip toplar ve yakalanırsanız büyük sıkıntı çekersiniz.

Sanatini ayri tutarim

Sanat, çok başka bir evren. Eğer sanat icra ediyorsa, ne olduğuna bakmam. Sanatını hayranlıkla izlerim.

Sanatını ayrı tutamıyorum illa yanına şerhimi düşüyorum, bence sanatı bu kadar ulaşılmaz dokunulmaz bir yere koymaya gerek yok

Aklima gelir ama etkilemez beni.
Volkan konak, ahmet kaya, bulent ersoy'u ust uste dinlerim aradaki catismayi gormezden gelerek

geçen gün Kevin Spacey'nin oynadığı eski bir filmi izledim, ne iyi oyuncu dedim. Tacizci olduğu gerçeğini değiştirmiyor, ama iyi de oyuncu.

Ünlü/sanatçı diye ceza almıyorsa bu durum kötü.

Ek olarak, belki eğer parasıyla suç işleyen biriyse atıyorum bizden kazandığı bilet paralarıyla cinayet işliyorsa korsan izlerim ama yine izlerim sanırım.

zaten uzun vadede yaptıkları değil sanatı kalıyor. Şimdi hayranlıkla okuduğumuz izlediğimiz şeyleri yapanların bir kısmı egoist çevresini mahveden insanların eserleri.

Geçen gün İbo Şov’a denk gelince kardeşimle saatlerce gömdük. Ama gidip hayranlıkla Polanski filmleri izliyoruz. Doğamıza uygun, çıkarcı davranıyoruz ister istemez.

Nope. Kesinlikle ayrı tutmam. İzlemem de.

Eserlerini tüketerek desteklemiş oluyoruz bu sanatçıları. Asla da desteklemem o yüzden. Değil polanski, polanskiyi destekleyenlerin bile çoğunu boykot ediyorum.

Çözümüm ne olur, bu pislikler eğer geberip gitmişlerse; belki o zaman tüketirim. Lovecraft da hala okumadım ama okumamın kendisine bir katkısı olmayacak, backlog'um bitince belki okurum o yüzden.

michael jackson'ın suçu hepsinden ağırdı ama sanatında suçlarını övmüyordu. çağrıştırmıyordu bile.

ahmet kaya şarkılarında ise tuvalette unutulan tabancalar, bombalar yağarken sevişmeler, vallahi apo'yu özledikler...vb hele hele grup yorum'un dhkpc fetişisti şarkı sözleri...

kesinlikle aynı kefeye koyamıyorum.

Sorunun cevabı evet, çünkü sanat eseri o kişi değil, o kişinin uzantısı olmasına rağmen ondan ayrı, başka bir şey. Birisi eser, yapanın etkilendiği bir dönemin, karakterinin bir döneminin ürünü. Katil olması başka bir dönemin, karakterinin başka bir yönünün ürünü. Eseri sanatçıdan bağımsız değerlendirmek mümkün değil, ama o başka bir konu, buradaki soru o değil.

Kaldı ki iyi/kötü kavramları, ahlak, sürekli değişen şeyler. 1000 yıl önce aşırı normal olan şeyler bugün kötü, 1000 yıl önce inanılmaz kötü olan şeyler bugün normal. Hatta değil 1000 yıl, 20 yıl öncesiyle bugün arasında çok büyük farklar var. Dolayısıyla bu kadar kaygan bir zeminde bu kadar katı fikirlere sahip olmak anlamsız bir şey. Sokrates tüm insanlığın düşünce/bilgi dağarcığına inanılmaz katkılar yaptı, ama köleleri vardı. İyi biri mi yoksa kötü biri mi? Bunun bi cevabı yok. Ama okumazsak biz kaybederiz.

Ha bu ayrımı yaptığım bir alan var, o da black metal. Yeni grup ararken önce grup üyelerine bakıyorum, üyelerden en az biri intihar etmiş ya da hapse girmişse o grubu dinlemeye öncelik veriyorum. Süt çocuklarından iyi black metalci çıkmıyor :/

Ayri filan tutmam, yetenekten once insan olmak onemli. sen git onun bunun canini bilerek isteyerek yak, ben sana ama cook guzel sesi var yaaa diye hayran olayim. kevin spaceyi ozellikle takip ederdim, artik izlemiyorum. bunlar bir de tek seferlik olaylar degil, adamlarin yapisi bu, biliniyor da ama ses edilmiyor. canim ikiyuzlu toplumum

Ben de sanatını ayrı tutuyorum. Kişiyi karakter olarak sevmesem de eğer güzel bir sanat eseri ortaya koymuşsa, kendimi bundan mahrum etmek istemiyorum.

Ben ayrı tutarım. Kusur aramaksa olay şu adam o partiden bu kadın şu görüşten deyip kimseyi izlememem / dinlememem gerekir bu da hiçbir karşıt görüşe, fikre tahammülüm olmadığını gösterir. Sanatsızlıktan kuruyup ölem mi? Suçu işlediyse onun sorunu adı çıkmışsa onun sorunu, sanatını bağlamaz.

Örneğin bir yönetmen sette insanları manipüle ederek taciz ederek bulunduğu konuma gelmiş eserini sonuçlandırmış, bu eseri kendisine ün şöhret kazandırmış tanınmasını sağlamış, yaptıkları yanına kar kalmış bu da bir nevi haksız kazanç, başkalarının üzerine basarak, etik olmayan bir kazanım olmuyor mu ?

Sanat dediğimiz şeyi bu yüzden dokunulmaz bir yere koymaya gerek olmadığını düşünüyorum, hepsi insanların elinden çıkmış birer üretim, olağanüstü şeyler değiller

Geçen 50 yılda üretilmiş bir eserin şu an yüzüne bakılmayabilir ya da tam tersi, demek istediğim gelip geçici üretimler oldukları

Tepki ile karşı çıkılmasının bir sebebi de bu eylemlerin sistematik şekilde sürmesinin önüne geçmek, sektörde normal addedilmesine karşı çıkmak, kariyerini düşünen bir kişi de ona göre hareket etsin bir zahmet

Konuyu ananıza babanıza yapılsa kısmına bağlamak istemiyorum ama merak da ediyorum, çocuğunuza özel ders aldırmak istiyorsunuz dünyanın en iyi kimya anlatabilen %100 başarı vaadeden hocasını buldunuz fakat geçmişinde asistanlarına ve çocuklara taciz suçları var ve bu suçların cezasının hepsini hükümlü olarak çekmiş çocuğunuza bu kişiden mesleğini ve kişiliğini ayırarak içiniz rahat ders aldırır mısınız

(Bu sorudaki amaç yukarıda ayırırım yazanları yargılamak değil, durduğum yer şu an belli olsa da hala düşündüğüm zaten dünyada da tartışılan bir konu, yargılamak için değil belki kafam açılır diye sordum )

bir yorum dikkatimi çekti
ahmet kaya tuvaletteki tabancalar, bombalar derken michael jackson suçları övmüyor hatta çağrıştırmıyor denilmiş
yahu adamın komple suç konseptli albümü var
smooth criminal ne misal :) cinayet anlatıyor. gangster olup sağı solu taradığı klipleri var
başka suçları! övmüyor derseniz, bi zahmet yani :)

Sanat günümüzde bir endüstri. Bahsettiğin insanlar bu sayede çılgın paralar kazanıyorlar. Sanatını yapmasında sakınca görmem ama o insanın sanatını satın almam.

tekrar yazma gereği duydum, sanırım bu muhabbetin sanat ve sanatçılar üzerinden yapılma sebebi toplumu etkilemeleri ve suçlarının (onları sevenler tarafından) göz ardı edilebilmesi. Bu yanlış tabii ki.

Fakat bir arkadaş kimya hocası örneği vermiş, o bambaşka sanattan bağımsız bir örnek ama öyle düşünürsek şu anda şirket yöneticisi olan ve çalışanlarıyla yatan bir sürü evli ve metresli patron var mesela. Bu da kötü ve "gücünü kullanarak" bir şey elde eden biri. Atıyorum Louis C.K. gücünü kullanıp asistanını taciz ettiğinde bu kötü ve sonuçlarına katlanıyor, fakat göz önünde olmayan şirket ceosu bunu daha rahat yapabiliyor.

Örnekteki kişilerden bazıları ın sanatla alakası olmamakla birlikte benim cevabım sanatını ayrı tutarım.

@asbe;

michael jackson bildiğimiz kadarıyla reşit olmayana istismar suçları işlemişti. eserlerinde çocuk istismarını savunmuyordu ya da çocuk istismarında bulunmuş gerçek kişileri/örgütleri övmüyordu.

kendisi ayrıca aksiyon filmi gibi prodüksüyonlu klip çekme olayını başlatan kişidir. klipleri kurgu. aksiyon filmi tadında. yaptığı şey suçu/suçluyu övmek değil. kısa film çekmekten çok bi farkı yok.

mj'in kurgu olarak yaptığını gerçek olarak yapan koca bir gangsta rap endüstrisi var. 50 cent var mesela. şarkı sözleri hep "gangsta'nın hası benim. nasıl da sert gangstayım..." tadındadır. vücudundan da 9 mermi çıkarılmıştır. o yolun yolcusudur. suçu da över, suçluyu da över.

Düşündüm de ayırmıyormuşum, sanırım sadece pedofili kırmızı çizgim olur.

Bu arada bir not; MJ hiç bir suçtan hüküm giymedi, o suçlamaların hepsinden aklandı. Konu hakkında çocukların yetişkin olduktan sonra yaptığı açıklamaları, bu suçlamaları yapan o avukatın buna benzer başkalarıyla ilgili olan para koparmalı tüm olaylarını internetten araştırmanızı tavsiye ederim.

@John Bloor

mahkemede aklanmak demek(yargı tarafsızsa) aleyhinde yeterince güçlü kanıt ya da şahit bulunmamış olması demek. masum olduğuna ikna olup olmayacağına herkes kendi vicdanında karar verir. ben masum olduğuna inanmıyorum.

Yine 360 aranır. Üye tam sayısının beşte üçü diyor çünkü.

Bu kesin dogruysa yeni anayasa cikmasi pratikte imkansiz gibi bir sey.

hdp kapatılırsa milletvekillikleri düşmez diye biliyorum bağımsız devam edebilirler. ama fezleke hazırlanıp hepsinin mv düşürülürse toplam vekil sayısı belli bir sayının altına düştüğü için 3 ay içinde ara seçine gidilmesi gerekir. her türlü anayasa değişikliğinin meclis tarafından yapılması güç.

Şu an toplam sandalye sayısı 586 imiş, 352 vekilin imzasıyla referanduma gidilebiliyor sanırım. AKP ve MHP 340 olmalı, kalan sayı tamamlanamayacak bir sayı değil sanki.

Win 10 zaten her sürücüyü kendi yükler, kendinde olmayacağı ya da bulamayacağı bir sürücü olacağını sanmam bilgisayarında.

En kötü o parçanın model numarasıyla üreticisinden indirirsin sürücüyü.

windows 10 da sıfırlama özelliği var. format atmadan ayarları bilgileri sıfırlayabiliyorsun

@johnbloor teşekkürler
@efruz sistem kurtarma baştan yükleme vs değil değil mi ? Adı tam olarak nedir?

Tertemiz format sonrası Windows 10 kuruluşu ve daha sonrasında cracklemeden önce yapılacak ve 3-5 deneme restart ile çözümlenecek update.
Kapanış.

@mucoaga hiç bir şey anlamadım :) ama dün format attım internette bir video vardı telefona format atar gibi basit.. teşekkürler

buna giren cıvatanın başı nerede? burayı bir anahtarla sabit tutup diğer taraftan açmanız daha kolay olur, burada anahtarla hareket etmek mümkün olsa da pek verimli olmaz. iki taraftan birini sabit tutmanız gerekecek sonuçta.

uygun anahtar ,cırcır anahtar veya küçük bir lokma ile de sökebilirsin, somunun metrik kaç olduğunu bilmek lazım, bir de vidanın diğer tarafı sabit değil ise dönmemesi için pense veya anahtar ile tutmak gerekir.

Orada dönebilecek alet olmaz gibi, siz nalburdan küçük kurbağacık anahtar isteyin , ufak bir şey zaten. Somunun başına göre ayarlayın , çeyrek tur çevir tekrar tut çeyrek tur çevir şeklinde açılacak.

Tork anahtarı olarak geçer. @sealth in dediği gibi cırcır olarak da bilinir. Bunun ile yapabilirsin.

Göbekten cırcır yada yıldız geçme anahtar

10 ya da 12 açık ağız anahtar ile yavaş yavaş açılır, elinizin altında küçük lokma takımı varsa daha hızlı olur tabi, ama yoksa bunun için almaya değmez.

Mini kurbağacık da denmiş ama onun başı büyük olduğu için sağa sola çarpar fayda vermez.

Manevra alanı dar olduğu için, her seferinde anahtarı ters düz etmek gerekebilir ağız açısından yararlanmak için.

şöyle bir aparat alıp şarjlı vidalamanın ucuna takın. bunun ucuna da uygun lokma

www.gittigidiyor.com

Soruya cevap degil belki ama açın bir şey olmaz. Alçı ile 5dk da kapatirsiniz sokmeniz gerekirse ben oyle kapatiyorum vida deliklerini.

genelde 4 tane ile montaj oluyor. diğer türlü vidaları denk getirerek takmak zor olur. 8'lik vida sağlam olur. ama kısa vide olmasın.

o ayaklanmak üzere olan canavara karşı da kablolar için önlem alın. arkasında yapıştırma bandı olan kablo kanalı alıp, kabloları içine saklayabilirsiniz.

ben 50" için dört delik açıp 8'lik kullandım. hayli hayli yeterli geldi.

Beton duvardan kastınız normal tuğla duvar sanırım. Beton olan kolon oluyor. Bu video fikir verir belki.

youtu.be

Ben her zaman dubel değil de ağaç kullanırım, deliği deler ağacı çakarım, ondan sonra da vidayı atarım. Fil assan durur.

Herkese teşekkürler cevapları için. Merak eden olursa diye yazıyorum, 10 tane uzun 8'lik vida + plastik dübelle taş gibi oldu.

www.gittigidiyor.com

Böyle bişey alıp kullanabilirsin.

sürücü dediğiniz nedir? hard drive disc(hdd) mi cd/dvd disc mi? ssd aldım dediğinize göre hdd boşa çıkacak yanlış mıyım? cd sürücü oynatıcı filan yazılınca kafalar karışıyor.

hdd ise 2 şekilde kullanılabilir.

1-cd sürücü yuvasına takılabilir şu şekilde: www.gittigidiyor.com

2-harici hdd olarak kullanılabilir şu şekilde: www.gittigidiyor.com

Cd sürücü yuvasına ssd takacakmış. Cd ve dvd kullanamayacam oynatamayacam yani. Çıkanı kullanabilmek istiyorum da onun için sordum.

Kabine alınmaz, ama valiz içinde bagajda gider.

"100 ml üzerinde sıvı içeren kaplar ile boyu 6 cm'den uzun olan bıçak ve sivri makaslar yalnızca uçak altı bagajında uçağa alınabilir."

Ben valize kelebek bıçak koydum almadılar. Bıçak ayrımcılığı ne kadar doğru bilemiyorum.

Bagajda çok defa taşıdım. Yurtdışına götürmüşlüğüm de var.

Hic farkermez. Birim fiyat olarak gram altin daha uygun oldugu icin ben gram altin alirdim. Her ay birden gazla gram alinacaksa bubdurumda cum altini daha kolay biriktirilebilir 7 kusur grama denk geliyor cumhuriyet

bazı bankalarda 10 20 gr olsa da çoğu bankada 50 gr ulaşırsa vadeliye koyulabilir. 24 ayar 50 gr yani. çalınma riski yoksa 24 ayar 1 gr daha iyi olabilir. 2.5 5 10 gr şeklinde de var. daha ucuza geliyor tabi arttıkça ağırlık. trendyol hepsiburada veya altungold.com gibi sitelerden alınabilir eve kargolama için. indirimler oluyor arada

Ata altin eger tek tek gramla ugrasamam diyorsaniz, ama gramin al sat makasi daha azdir

Paketli, etiketli, sertifikalı gram altın daha güvenilir bence. Son zamanlarda kuyumculara bile sahte altın satıyorlar, kuyumcu anlamıyorsa ben hiç anlamam sahte yarım/tam/cumhuriyet altını.

my school diye aratınca sizden önce dsaha popüler binlerce kanal ve video çıkması çok normal sanki.

Denedim ama ben de bulamadım kanalı aramalarda, çok anonim bir isim seçilmiş sanırım.

@John Bloor +1

Bir de aslında kanal adını henüz alamadınız, url'e bakarsanız kanal adı /channel/UCKrQ1epA4wUjOxQhe6DfWyA. Google'da falan çıkabilmeniz için bunun /channel/MySchool gibi bir şey olması lazım, onun için de en az 100 takipçi falan gibi belli bi kaç şartı karşılamış olması gerekiyor.

Plutongezegendegilmi, 100 takipci yaptiktan sonra o channel/myschool a donusecek diyorsunuz dogru mu anladim?

Otomatik değil ama o adı alma hakkınız olacak. Yine manuel olarak girip ayarlamanız lazım ayarlardan.

Hocam kanal adınız yanlış. Daha benzersiz bir isim seçmeniz lazım. Ahmet's School desen bile daha benzersiz olur, my school dedin mi binlerce kanal çıkıyor hepsi de sizinkinden eski.

Kombiler kışın sigortası kapatılmamalı, kalorifer yanmasın isteniyorsa musluk pozisyonunda bırakılmalı.

Bu sayede aşırı soğuklarda arada sırada çalışarak donmayı engeller sistem, olan olmuş yapacak bir şey yok.

Sigortayı açıp çalıştırın, inşallah donma olmamıştır, evin içinde öyle hemen donacağını da sanmam ama 2 hafta demişsin.

@John Bloor sigorta kapali mi ki? ben kombiyi coktan calistirdim. hatta simdi kapatayim bi dedim. bi kapattim en yakin radyatörün altindaki vana gibi biyerde su bosaldi baya bi. kücük bi su basmasi meydana geldi. basinc 0,0 oldu..

bi soru daha sorayim. kombinin altinda bi sicak su borusu var bi soguk su. bu borulardan birinden yukarda dedigim gibi fosurt diye sular bosaldi. borular tamamen bosalsa, su nerden gelcek tekrar?

Kombi donduysa sigortayı kapatmışsındır diye düşündüm, ama sigortayı kapatmadan da kombiyi off konumuna almış olabilirsin.

Su boşaldığı için basınç düşmüştür, boşalan yere bir bak bakalım çatlak patlak nerede var?

O borularda vana olur, biri soğuk biri sıcak, soğuk tesisatını kapatırsan sisteme su gelmez.

geçen sene bu zamanlar benzer küçük çatlak teşhisiyle recbutin kullanmıştım gayet faydasını gördüm.

neutrigina topuk çatlağı kremi

Anuflex ve Anestol Pomad dönüşümlü oldukça işe yarıyor, birini sabah birini akşam mıydı yada aralarında bir kaç saat kullanarak mıydı öyle bişeydi.

Dikkat etmek gereken önemli noktalardan biri çok fazla tuvalete çıkarak dışkı sertleşmesini önlemek, beslenmeye dikkat etmek.

Sarı kantaron yağı ilaçlardan çok daha fazla işe yarıyor bence.

sıcak su banyosuna karanfil yağı damlatıyordum birkaç damla çok iyi geldi

valla keşke bilsem de bir şey diyebilsem. ben 536'dan aldım çünkü 600'e çıkıyor çabuk al diye kuyumcukent'te çalışan arkadaşım darladı. bildiği bir şey vardır dedim. aldım. 2 gün sonra istifa etti beyfendi.
en son zararım gramda 120 tl'ydi artık hesaplamayı bıraktım. üstüne altın da almıyorum artık.

Bende de bir miktar var 470'lerden aldığım. Grafiklere bakıyorum, ons fena yerde değil aslında ama hem dolar hem o düştüğü için yamulduk.

Biden yaptırım diyor, başka bi şey demiyor. Doların 7'nin altında çok takılacağını sanmıyorum bu yüzden. Ons 1800'lerin altına inmesin yeter.

Ortalama indirerek iyi yapıyorsun bu arada. Benim miktar üzüleceğim kadar olmadığı için girişmedim o işe.

su an kimse kestiremez, maliyet dusurmek en mantikli hareket

altın maalesef uzun vadeli bir araç. alınıp unutulmalı. bunu bir türlü öğrenemedik. gazla alınıp gazla satılan bir şey değil.

altin su an dusus trendinde ons tarafinda, ayrica dolar/tl de dustugu icin gram altin da keza dusus trendinde. senin iki secenegin var.

1- ben duzenli alim yapiyorum zaten diyip almaya devam edeceksin, zira buralar ortalama dusurmek icin guzel yerler.
2- bu ise gazla girdim bulastim o para bana lazimdi ya da lazim olabilir diyip zarar kes yapacaksin, komple ya da bir kismini.

Yükselen emtia satılır, alınmaz, en kötü satmaz beklersin, ama alınmaz.

Ben 467'den altın aldım, 520'den sattım. Düşünce 462'den tekrar aldım, şu an ilk altın aldığım 467 tarihine göre ana paramdan %3 zarardayım.

Ben bile bu duruma bakıp üzülüyorum, direkt 520-530 liralardan altın alanlara Allah sabır versin.

Duserken aldım zaten ben de sorun orda :D 540tan 490a düştüğünü görünce herhalde geri yükselir diyerek aliverdim hayatımın hatasını yapmisim megerse

2200'den aldığım cumhuriyette var , 3500'den aldığımda var. İhtiyat akçesi olarak biriktirmeye çalışıyorum, acil ödeme durumum yok ve hala her hafta alıyorum. Benim için uzun vadeli yatırım, öyle düştü çıktı peşine düşersem motivasyonumu kaybediyorum.

Ekşi'den birisi ile yazışmıştık, dolar/altın olarak bakmamı salık vermiş ve ona göre şekil alın demişti (kabaca altının yönü için bakmam gereken yeri işaret etmişti) ben yine de devam ediyorum. Benim para biriktirme motivasyonum altın.

Aynı durumdayım 480 %85. unutmaya çalışacağım. 50 gr üstüyse faize de koyulabiliyor vadeli

şöyle bir durum var: Altın en son 408'i 17 temmuz 2020'de görmüş. Merkez bankasına göre o tarihten beri enflasyonumuz yüzde 10. Dolayısıyla altın, dolar, euro hariç her şey yüzde 10 artmış. Ama bakıyorsun, mesela altın enflasyonun 0 olduğu ülkelerde düşmüş mü? o kadar düşmemiş. Demek ki bu seviye bu enflasyon oranıyla korunmaz. enflasyon düşüyor mu? düşmüyor da. o yüzden mb rezerv doldurmak için faiz arttırıp yabancı sermaye çekiyor, bu da tl'ye talep yaratıyor. tl değeri artıyor dolayısıyla. ancak somutta değer arttırımı sağlayacak bir şey var mı? cevabını vermeyeceğim. yatırım tavsiyesi yapmadım ama yine de ytd.

Bir şey daha soracağım. Şimdi zararına altından çikip bütün paramı bitcoine gomsem, zararı kurtarabilir miyim daha kısa sürede

@sanguine; gene aynı hatayı yapıyorsun. Bitcoin de tepede. 50 bin usd üstüne çıkar mı? Olasılık dahilinde ama aşağı düşme olasılığı daha fazla. Hep zirveye yakın şeyler ilgini çekiyor. Çok hatalı.

Sormadım bende tabi ama babasının inşaat şirketi olduğunu biliyorum

Zengindir. Yapılan Apart gibi sıradan bina değil sonuçta dünyanın en iyi otel zincirlerinden birisi diyorsun

Babam bir ara çok büyük bir firmanın müteahhiyligini yapmıştı. O zaman fakir değildik ama zengin de değildik.
Bunun yanında zengin olarak gören birileri de vardı tabi.

İstanbul’daki birçok avm’yi benim dedem yapmıştı. Özellikle her yer avm olmadan öncekilerden bahsediyorum. Ama hiçbir zaman zengin olmadık. Yani zenginlikten ne anladığınıza bağlı biraz da. Benim için “zengin” kıstası ya aileden hanları hamamları olan, buraların her birinden aylık 50.000-100.000$ havadan geliri olup bunun yanında kendi işini yapan filan ya da holdingleri olup yanında inşaat turizm taşımacılık endüstri varlık zarar zurt tic. ltd. şti yazan tipli adamlar. Yani güzel bi araban, bir iki evin ve arsan varsa zengin sayılmazsın bence ancak “durumu iyi” kategorisindesindir. Arkadaşının babası devamlı ihaleler alan birisi de olabilir benim dedem gibi de olabilir. Bir zamanlar iyi olup batmış da olabilir. Hepsi mümkün yani bilemeyiz :) Tekneleri varsa, senede üç beş ülke geziyorlarsa, ailedeki herkesin kendi arabası varsa zenginlerdir :p

Abim mimar, bir havalimanı projesinin başındaydı. Zengin değil.:)

Projenin mimarı yada mühendisi olabilir, yüklenici müteahhiti olabilir. Gariban olmadıkları kesin, ama zenginlik miktarı nedir? Kime göre neye göre zengin?

mesela taksim levent metrosunda bir durak sorduklarında orayı biliyorum eşim yapmıştı diyebilirim, eşim mühendis ama ulaştırma bakanı değil :)

Yani eğer yüklenici şirket eşinizinse haklısınız ama bahsettiğiniz durumda eşiniz orayı yapmamış, oranın inşaasında bulunmuş oluyor.

zenginlik göreceli kavram aslında
üniversitede benim param aylık akbile yetmezdi velev ki etilerde evi olan altında x5'i olan samimi bir arkadaşım vardı

bir gün bana birini anlattı durdu sonra ulan ne zengin adamlar var dedi

bence üniversite okurken herhangi bir arabası olan adam zengindir zaten.

o otel inşaatında çalışan kime sorsan "orayı biz yapmıştık" der. o yüzden babası müteahhit olup çok kazananlardan da olabilir, bir taşeronda çalışan mühendis ya da firma sahibi de.

Baskı balata bitme noktasına gelmişse güç aktarımında sorun oluyordur.

Baskı balata manuel vitesle alakalı değil miydi, çok cahilim, pardon bu noktada.

Mobildeyim düzeltemiyorum.
Otomatikte de baskı balata değişik şekilde de olsa var ancak sorun bundan kaynaklı mı emin olamadım.

Ancak motor bağırmasına rağmen arabanın ivmelenmesi aynı ölçüde değilse mutlaka aktarımda bir sorun vardır diye düşünüyorum.

güç aktarımında problem olduğu açık. Gaz pedalı ile ilgili olması çok muhtemel değil, hem olmaz, hem de zaten motorun yüksek devirde çalışıp bağırdığını kendin söylemişsin.
Ayrıca arabanın motorundaki yıpranmanın durumunu biliyor musun? ya da bir bakımdan geçti mi? Ve de bu arabanın fabrikasyon 0-100 hızlanma değeri ne? bunlara göre değerlendirmen lazım.

Ayrıca eski Volvo'larda çoğunlukla yarı-otomatik araçlar gördüm. Bunlarda da baskı balata olur. Ki sizin her durumda motor ve şanzımana baktırmanız gerekiyor.

Teşekkürler, baktiracagim en kısa zamanda. araba kalktiktan sonra, yani 2 den sonra ok gibi, orada sıkıntı yok. İlk kalkışta problem ancak hizla giderken de gaz pedalından gerekli tepkiyi alamıyorum. Bunu terse çevirmenin bir yolu var mı acaba?

her arabanın dinamiği ve sürüş mentalitesi farklıdır. Daha güçlü bir motoru var diye Volvo'dan Subaru tipi bir dinamizm beklemek çok doğru olmaz. Her şey motor gücü değil.

Volvo kullanıcısının. 2007 yılı öncesi Volvo S60 ve S40 modellerinde kronik şanzuman problemi var. Ancak bu problemi muhtemelen ilk sahibi yaşamış ve yaptırmıştır. Volvo çok seri kalkan bir araç değil ama dediğiniz kadar da değil. İşe öncelikle şanzıman yağı no değiştirerek başlayabilirsiniz.

Volvo kullanıcısıyım demek istemiştim :)

Araç modeli ve yılını tam yazarsan internetten bakalım tork konvertörlü otomatik mi yarı otomatik mi diye?

Yarı otomatikse model, bu belirtiler baskı ve balata problemidir.

Vites geçişlerindeki kararsızlık şanzıman karakteriyle alakalıdır.

Hepsi her kadında olur. Döneme göre değişiklik gösterir. Adet döngüsünün hangi kısmında olduğu ile alakalı.
1 ay boyunca her gün aynı kadını gözlemleseniz her rengini görürsünüz.
Yeşil-koyu sarı vb olmadığı sürece sağlıklıdır.

İkisi de mevcut ve normal.

duşta kullanan krem ve jellere de bağlı. kullanılan temizlik malzemesinin bir kısmı durulanmadan kalmış ve ilk salgıyla atılmış olabiliyor.

şimdi siz böyle diyince şaşırdım. uzun dönemli partnerlerimi düşünüyorum(6 aydan uzun, 4 kişiden bahsedebiliriz), ikisini bir arada gördüğüm olmadı sanırım. genele vurduğumda krem gibi olan daha nadir hatta. hafızam mı beni yanıltıyor yoksa herkeste böyle değildir denebilir mi?

Saydam ve akışkan olan vücudun doğal kayganlaştırıcısı diyeyim cahilce, ön sevişmede ve ilk penetrasyonda hızılca üretiliyor genelde.

Diğer beyaz katı ve krem gibi olan ise benim gözlemlerim, uzun süren ve kadına gerçekten haz veren seks esnasında üretiliyor sanki.

Ayna kolunun/ demirinin gidona bağlandığı yerde bir lastik var, onu yukarı sıyır. Altında iki tane somun görürsün, birisi ayna ayarı için diğeri kolu sıktırmak için.

Önce üsttekini gevşet, sonra alttakini, sonra da aynayı çevirerek çıkar, o demirin ucunda da civata dişi var çünkü.

Fakat sağ veya sol birisi ters diş olabilir, ona dikkat et.

O model motorum yok ama grenajsız her motorda teknik budur. Youtube'da herhangi bir ayna sökme videosu izle yeterli.

Pek mümkün değil sanki. Onca sene en azından suyun demirleri paslandırması, nervürlü demir vs.

40 yıllık 12 katlı bina. epey bi yıpranmıştır. 2-3 katlı olsa bir şey olmmaz da 12 kat bence direkt gg.

Ben bire on bahse bile girerim, çürük çıkar.

E ne güzel sizinki de yenilensin işte, korkmadan yaşayın içinde.

E biz kiracıyız yenilenmesi bizi ilgilendirmiyor. Ayrıca ev 140 metrekareden 75 metrekareye düşüyormuş balkonsuz ve kıç kadar

eğer zamanın deprem yönetmeliğine göre, kaliteli malzemeler kullanılarak ve düzgün mühendislik hizmeti görerek yapıldıysa betonarme binaların yaşam süresi çoğu uluslararası standartta 50 yıl olarak öngörülür.

yaşam süresinin sonu gelen bina elbette yıkılacak diye bir şey yok ancak betonarme binalarda kullanılan çelik donatıların zaman içinde paslanması, dayanımın azalmasındaki en önemli etkendir. çelik donatıların paslanma hızı da hava ile temasının ne kadar olduğuyla, yani betondaki porosity gibi etkenlerle alakalıdır. ayrıca binanın bulunduğu bölgedeki zeminin koşuluna göre yeterli zemin mühendisliği hizmeti almamış olması da binada zaman içerisinde deformasyonlara yol açmış olabilir.

yani çok parametreli bir sorunun cevabını testler yapmadan bulmak zor.

Cevabınız için teşekkürler. Aslında benim merak ettiğim 40 yıllık olduğu halde sağlam raporu almış bina var mıdır? Bazı ilanlarda 40 yıllık binaya deprem sağlam raporu var yazıyor da mümkün mü böyle bir şey yani?

Yıl 2006 gibi sayısız güçlendirme tahkiki yaptım bırak 40 yıllık binayı güçlendirme istemeyen bina sayısı çok azdı.

ancak yapım tarihini tam olarak bilmemekle beraber eski 50-80 cm taş duvarlı tek katlı binalara sağlam diyebiliriz. bu tarz bina denk geldiğini hatırlıyorum ama ne kadar eskiler bilmiyorum. 40 sene öncesinin türkiyesinde eski yönetmeliklere, denetimsizlere göre 40 senelik sağlam betonarme bina olması bence imkansıza yakın.

@cesario teşekkürler, soruma cevabı edit ile belirtmişsin. :) bıçağı kavga, savunma, saldırı gibi bir şey için taşımam ve düşünmem de zaten. ben sadece yolda kalırım, bir şey kesmem biçmem gerekir, kampta falan lazım olur diye düşünerek arabada bulundurmak istemiştim.

taşımak yasakmış öğrendim onu bu cevap yeterli oldu benim için.

insan zorda kalınca veya gözü kararınca etrafındaki her tür silahı kullanabilir tabii ki. Bu nedenle, çabuk sinirlenen biriyseniz yanınızda silah yerine geçecek bir alet bulundurmamanızı hem kendi hem karşı tarafın güvenliği açısından tavsiye ederim.

Bununla birlikte buna yakın ebatlı bir bıçak benim de aracımda bir köşede var. Mümkün olduğunca yakınımda değil, uğraşarak erişebileceğim bir yerde. Şimdiye kadar 1 yada 2 kez piknik, mangal durumlarında işime yaradı.

Sinirine hakim olamıyorsan taşıma başkan. Trafikte manyak çok yarın birisi annene , karına küfür eder. Gözün kararır. ya sen ya da o mezara gider.

Ben taşıyorum, orta konsolda duruyor açılır kapanır olanlardan. Pikniktir kamptır sıkça lazım oluyordu pandemiden önce ama taşımak yasak farkındayım. Şimdi duyuruyu görünce aklıma geldi alıyım onu ordan :)

Bıçak şahane bu arada..

Taşınmaz kısmı kesin. Bıçak gerçekten nefis detaylandırılmış, güzel günlerde kullanın. Kamp malzemeleri ile beraber çok sıkıntı çıkmaz ama üzerinizde takım elbise , torpido gözünde bu bıçak çıkarsa yersiniz cezayı.

Her an “ e burda durup kamp yapalım” modunda olduğumuz için arabada iyi bir çakı taşıyoruz. Bagajda duruyor şu ana kdar bir problem çıkmadı.

bıçağın evde durmasıyla arabada durma arasındaki fark nedir. polis genel aramada bulursa alır bence.

Benim arabamın bagajında balta, bıçak vb var ama yanında çadır, uyku tulumu, katlanır kamp masası, Ocak vb diğer malzemelerde var şimdiye kadar bir problem yaşamadım. Gerçi balta ve bıçak katlanır kamp masasının içinde masa bagajın en altında :) onu oradan çıkartmak için bagajı komple dökmem lazım öyle hemen bagajı açıp alayım gibi bir durum mümkün değil. Çevirmede arabayı arayacakları zaman söylüyorum zaten bagajda masanın içinde bıçak, balta var diye hiç problem olmadı. Gerçi arabanın bagajına 15 temmuzdan sonra ilk aylarda yapılan çevirmelerde 1-2 defa baktılar ondan sonra bagaj aramalı çevirmeye girmedim hiç.

Şu başlıkta

www.bicakhukuk.com

Şu cümle sanırım işine yarar.

Bıçak, her ne sebeple olursa olsun üstte taşınamaz. Ancak bıçak; bavul, valiz, takım veya el çantalarında, çuval, bez torba veya ambalajlarında, araçların bagaj ve torpido gözlerinde, ani olaylarda kullanılmayı engelleyecek tarzda kağıt veya bezle sarılıp paketlenmiş şekilde taşınabilir.

torpidoda kelebek vardı bizim. yani bir yerde bulmuştuk galiba pikniğe falan gidince kullanıyorduk. bir gün polis çevirdi arabayı aradılar aldılar. böyle bıçaklara izin vermiyorlar galiba arabanın içinde. bagajda nasıl olur bilmiyorum.

Ben arabada bildiğin ekmek bıçağı taşıyorum, çünkü ne zaman lazım olacağı belli olmuyor. Kavga falan değil tabii ki, kamptı, meyve soymaydı, ip kesmeydi falan filan.
Gazete kağıdına güzelce sardım, bagajda ilk yardım çantasının içine koydum. Öyle kolayca ha deyince elini atıp çıkartabileceğin bir yerde değil yani. Gene de yasak mı yasak ama şimdiye dek hiç kimse ilk yardım çantasını açıp bakmadı, baksa bile dediğim gibi mevzu çıkartmak için kullanmayacağım belli. Kavgada falan ben o bıçağı yerinden çıkarana kadar karşı taraf ne yapacaksa yapar zaten.

İlk çevirmede torpidona bakan polis bıçağa el koyar, güzelim bıçağı kaybedersin.

Öncelikle detaylı üst arama ve araç arama için mahkeme kararı gerekir, kolluktan bu kararı görmeyi isteyip öyle izin verirsiniz detaylı aramaya aksi halde kaba arama geçerlidir.

Gelelim bıçak silah sınıfına girer ve taşıması yasak mıdır kısmına, bıçağın yapısına çeşidine ve kişinin durumuna göre değişmekte bu. Araçta kamp vb. durumlar için taşınan uygun bıçaklar yasak değildir kolluk bunlara el koyamaz ancak sustalı, kelebek vb. bıçaklar silah sayılır ve taşınması yasaktır.

Son olarak herkes için özellikle belirtmek istiyorum kolluk karşısında lütfen haklarımızı bilelim, onların sınırsız yetkiye sahip olmadığını burasının ''ne olursa olsun'' bir hukuk devleti olduğunun bilince olalım, kolluğa saygı duyduğumuz kadar onlardan da aynı saygıyı bekleyelim ve kanunlara uyalım.

@zekicalık iyi güzel de şu dönemde, bu bahsettiğiniz hakları polise söyleyince en iyi ihtimalle nezarete atarlar, en kötü ihtimalle neler olur tahmin dahi yürütemiyorum.

A ben yasak olduğunu bilmiyordum. Benimde boynuzdan ev yapımı bir çakı var buna benzeyen. Kampta, meyve, sebze vs keserken kullanıyorum diye baya üç yıldır falan taşıyorum.
Çıkarayım o zaman ben de eve.

@reanarchy Hangi suç isnadı ile nezarete atacaklar, tutanağa ne yazacaklar sonrasında işledikleri görevi kötüye kullanma suçunu ne yapacaklar, iş mahkemeye kadar gidince hakime ne anlatacaklar. Haklarınızı bilmekten ve onları uygulamaktan çekinmeyin, bu kişiler millet sayesinde var olan ve millet hizmet etmekle yükümlü devlet memurları. Karşılıklı saygı ve anlayış ile her şey çözülür, çözülmeyen konularda yargıda çözülür. Ben Türkiye Cumhuriyetinin bir hukuk devleti olduğunu ısrarla benimsemeye devam edeceğim.

Kolluk güçleri aramada bulur ve alırsa bıçağa yazık olur +1

Ani durumlar için daha küçük, kısa namlu bir bıçağı torpido değil de bagaja stepne yanına atabilirsiniz.

Kıstas kısa namlu olması ve kolay açılan tip (sustalı-kelebek vs) olmaması. (Hatta bu şartlarda üzerimizde taşımak da serbest olabilir ama emin değilim)

bir de yanlış hatırlamıyorsam silah olarak kullanılacak bıçak, sadece kesme amaçlı kullanılacak bıçak ayırımı vardı.

yani mutfakta kullanılan şef bıçağı ile, kasatura, hançer falan aynı sınıfa girmiyor. kimi bıçakların üstünde saplayınca hasar versin diye, kan aksın vs. diye oluklar oluyor. bu bıçaklar silah olarak tasarlanmış bıçaklar. ama şef bıçağı öyle değil, sıradan bir kesici alet. yani normal kesici bir bıçağı torpidoda bulundurmak sakıncalı olmazken, silah amaçlı üretilmiş bir bıçağı bulundurmak suç olabilir.

John Bloor silah konusunda tecrübeli bir abimiz. bu konuda fikirlerini bekliyorum.

@kibritsuyu;

İşte bildiğim kadarını yazdım, ama tam bir muamma aslında bıçak konusu. Tabanca - tüfek - kamp forumlarında tartışıp duruyoruz bu konuyu.

Polis arkadaşlar var onlar bile kesin konuşamıyor :)

Ama senin dediğin de çok mantıklı değil, hani 5-6 cm meyve bıçağı yapı ve şeklinden dolayı insana saplamak çok zor. Ama öyle şef bıçakları var ki adamı kemiğinden firesiz ayırırsın.

Aslında bıçağı taşıyan vatandaşın profili ile de ilgili bir konu bu, belli bir yaş üstünde amcalar/dedelerin çoğu cebinde basit bir çakı taşır mesela, genelde iki ele açılan ince ve kısa namlu bıçak tipidir. Cumhurbaşkanı da bir yerde verilen bir meyve içindi sanırım cebinden bıçak çıkarmıştı :)

Kelli felli adama hiç bir kolluk bıçak için sıkıntı çıkarmaz, tabi ki saldırı amaçlı bir bıçak olmadığı sürece.

Ama genç bir adamın üzerindeki bıçak her zaman sorun olur, arabasındaki bıçak ise çok nadir sorun olur, yeter ki yolcu mahalinde değil de bagajda olsun.

Edit: Aslında şöyle özetleyebiliriz;

@mirketin kopyaladığı paragraf bıçak için geçerli, @reanarchy'nin fotoğrafını verdiği bir bıçak ve bu tanıma giriyor. Fakat "çakı" bıçak sınıfında değildi, sustalı ve kolay/hızlı açılmayan ve yasaya uygun namlu boyunda çakı taşımakta sıkıntı yok diye biliyorum.

Namlu uzunluğu ile ilgili bir mevzuat bulsak sorun çözülecek aslında.

sürücü kursunda bicaginiz, makasiniz torpidoda olsun denmisti bize,.

Nö

un helvası mı yapalım irmik mi?

bi şey olmaz. beni çok çarptı öyle. en fazla biraz sızlar sonra geçer. his kaybı falan yoksa oyna devam.

dokunma hissi varsa sorun yok bence

çıplak ayakla toprakta yürü

ölsen ölürmüşsün, kıl payı kaçırmışsın :) topraklan bari :)

Bence ölmeyeceksiniz. Çok geçmiş olsun.

sağolun. dediğiniz gibi aşağı inip toprağa çıplak ayaklarımı koydum bir süre. mal gibiyim, çok afalladım. kendime gelemiyorum :/ hayırlısı

Hocam o kadar kötü hissediyorsanız gidin bi acile. Sağlık işi şakaya gelmez, belki içorganlarda bi hasar oluşturmuştur bilemeyiz ki. Atlayın gidin bence.

sol işaret parmağından çarpıldım @konetsu
depolanmayan bişey olmaması rahatlattı şu an. teşekkür ederim. iç organ hasarı olup olmadığı da heralde anlaşılır bikaç saate.

hocam kizin dugmeyi actigi icin degil, elektrikle ugrasirken altin kural olan salteri kapamadigin icin carpildin. olmezsin raad ol.

K.A.R +1
Bu rölenin mevzuatta zorunluluğu yok mu acaba. Olsa ne iyi olur. Taltırın mutlaka. Çok da ucuz bişey.

Korkma ya bişey olmaz, ben sayamayacağım kadar çarpılmışımdır. O an bişey olmadıysa, bir yanık patlak olmadıysa sıkıntı olmaz.

Yanlız lamba değiştirirken çarpılmayı nasıl başardın ben onu anlamadım, elini duyun içine sokman lazım. Ben ampül değişirken anahtarı açık tutarım ki lamba yandıktan sonra çok fazla çevirip duyu veya ampülün kıçını bozmayayım.

@Ruprect;

Ne zaman başladı emin değilim ama uzun yıllardır yeni yapılan inşaatlarda KAKR mecburi, hem bina girişinde panoda yangına karşı 300 mA, hem de ev içinde insan için 30mA mecburi.

Sallıyor olabilirim. Turbo arızası geldi aklıma

Hava filtresine gelen giden, turboya gelen giden bütün hortumları gözlemle, sağa sola esnet bak bakalım bi yırtık var mı?

Enjektör de olabilir. Ucuz yakıt filan aldıysan sebep olabiliyor.

İsim görünüyor kapat istersen bu yaşta araçta hiç bişey çıkmaması mümkün değil illaki çıkar bişeyler arayanlara “sıfır araba değil 15 yaşında, aracın yaşına bağlı doğal olarak çıkabilecek şeyler çıkabilir ben arabanın mühendisi değilim bilemem, baktırırsınız işinize gelirse alırsınız” diyeceksin. Hiç bişey yok demeyeceksin. Bu bi makina ve 15 senedir sokakta duruyor ve zaman zaman üstüne çıkıyorsunuz ve 100-150 km hızla gidiyor. Bulaşık makinası gibi bişey. Bunları yapsanız ne olurdu?

Hocam öğrenciler çizmiş azıcık temizlik boyası var ama kaza vs yok deyin geçin. Kaç senelik araba. Boyasız, ciziksiz olmama ihtimali var mı ya? Kazasız olması bile büyük olay bence.

aracınız temiz araç, sıkıntısı yok. kaza, tramer de yok. 100 bin üstü fabia'larda terleme olabiliyor.
15 yaş üstü +1

not: çok göz koydum sizin araca ama alamıyorum şuan.

başka bir expere daha götür.

Boya konusunu göçük tamiri yapan bir yere sordum. İçeriden yaşlı bir ustayı çağırdılar. Adam eğildi baktı dibinden kenarından. Sildi dokundu parmakladı falan, ön yanlarda boya var ben hissederim merak etme cihaza gerek yok dedi. O da istersen söyleme salağa yat diyor :D Madara edecekler bizi milletle ya.

İçlerde boya yokmuş bu arada o parçaların. Sanırım kaza olsa oralar da boyanıyor, oradan anlarlar değil mi?

Hocam ben olsam müşteriye derim ki; aracın çiziği varmış benimde expertizde haberim oldu, kaza değil de sürtünme kaynaklı olduğunu söylediler. Zaten haberim olsa raporla ortaya çıkacak şeyi önceden size söylerdim. Aracı ben kullanmıyordum bla bla...

Fiyattan düşün muhabbeti açılırsa da; yalnız bilginiz olsun en fazla xxx kadar düşebilirim, araç 15 yıllık ve kazasız bir çizik sadece derdim.

“Bizim aracımızın tek sorunu bizde geri fites yok gardaşşş” de! De yani mis gibi araba. Senin gocunacak bir durumun yok bence.
Biz de ekspertiz sayesinde öğrendik, gemi yüklemelerinde vs sık karşılaşılan, kazayla ilgisi olmayan çiziklere boya yapılmış. Muhtemelen biz de bunu bilmeden kullandık 15 yıldır de. Bize de sürpriz oldu ama aracın değerinde bir fark yaratmıyor de.

Bu yaş ve km'de böyle olmazsa şüphelenirdim ben.

Araç bu kadar boyalıymış ben de yeni öğrendim diye sen söyle ilgilenenlere. Zaten 190 bin km'deki aracı sırf çamurluğu biraz boyalı diye almazsa boşver, o adamdan hayır gelmez.

@burfak 104binde ya baya düşük. Dur bakalım oradan kurtarıcaz kurtarırsak fiyat konusunda..

Bu yaşta değişen yok, kaputta tavanda da boya yok, geri her yerinde boya olsa da alırım ben.

Bana sat, kaç para istiyorsunuz? Tam model ve özellikler nedir?

fabrika birden çok kez boyamış olabilir. böyle bir hakkı. tarcanlar oto expertiz diye bir ara.

Hmm valla olabilir annemin inadına bakılırsa ama bunu insanlara inandırması güç.

Sanırım dedikleri gibi çizikler için temizlik boyası deyip geçmek gerekecek.

@Unde bach canim, iyi de aracın çiziği var(mış) dersek, ilk sahibi olduğumuz için sen bizle dalga mı geçiyorsun diyebilirler.

Ya doğruyu söyleyip ekspertize sordum bu nedir diye, bana getirilirken gemide çızıktırmışlar diyeceksiniz. Bu arada ro-ro gemileriyle geliyor araçlar.

Ya da daha inandırıcı olsun diye “annem kullanıyordu bana söylememiş” diyeceksiniz. Tabi bu da sizi sahtekar durumuna düşürebilir ama daha akla yatkın durur bilmeyenler için

Hem yandan ve hem de vasistas gibi açılan pimapen pencereler gibi mi?

Adi nedir hocam pencerede kullanilan aparatin.

gurkanusta.com

Tam olarak ne istediğinizi karalayın bir krokiye, mutlaka bi zihni sinir projesi buluruz.

hizliresim.com . Bu fotolar vasıtası ile anlatmaya çalışayım o zaman . 1 nolu fotodaki gibi duran sehpa. 2 noluda tekerlek sola doğru kaymis . Bu kayma olayını kolay ve sabitlenmesini nasıl yapabilirim.

Turizm bakanı ets'nin sahibi olduğu için olabilir sanki?

millet kötü puan verdiği için büyük otellere insan gitmemeye başladı o sebeple kapattılar

über kurtulmadı. sadece sarı teröristlerle çalışmak zorunda bırakıldı.
tursab gibi karaktersiz bir kurum da var.

en son ekim'de geri dönüyor denmişti, sonra niye uzadı bilmiyorum ama son duruma göre açılacak dendi.
www.birgun.net

booking.com çok agresif bir pazarlama politikası izleyip rezervasyon piyasasına çökünce dışladılar arkadaşları, turizmin durumu malum. benim vpn ile dubai üzerinden açılmış bir hesabım var, oradan rezervasyon yapıyorum gerekirse. vpn ile çalışıyor gayet iyi bir şekilde.

Ya çorba parası ya da yallah dediler olanlar oldu. Açılacaklar masada anlaşıldı ama bir türlü olmadı çünkü zaten şu ara turizm de korkunç durumda.

Ben de yıllardır VPNle kullanmaya devam edenlerdenim ama çoğu yer kontenjan kapatıyor ve fiyatları eskisi kadar makul tutmuyorlar. O nedenle zorla bıraktık resmen, yazık oldu.

hotelscom da iyiydi.otel bana başka oda vermek istedi daha kötü olan. hotelscoma yazdım direk olmaz öyle şey deyip yola getirmişti

Tursab dediki bizim yerli firmalar vergi veriyor, bu gavurlar vergi mergi vermiyor, bu yüzden yerli firmalardan daha az komisyonla saldırgan bir pazarlama yapıyorlar.

Devlette vergi verenini koruyup erişimi engelledi doğal olarak, ama burada ofis açıp vergi verir ve mükellef olursa geri açılacaktı sanki!

@whoosie; booking yasağı çok eski değil mi? Kim bilir kaç bakan değişmiştir üstüne?

hocam vergi falan bahanesi
bu büyük zincir oteller çok kötüydü ekside bile sürekli gündem oluyordu bunu gören turist büyük otellere değil puanı yüksek olan butik otellere gidiyordu
onun önünü kestiler

sözlükte başlık açmıştınız sanırım. binanın adresiyle beraber ekleyerek sesinizi duyurmaya çalışın ki insanlar o binadan ev almasın. ayrıca twitter'dan da duyurabilirsiniz.

Hangi bina sizinkisi, ben de manavkuyu’da oturuyorum da öğrenmek istedim. Çevrede ağır ve orta hasarlı binalar hep boşaltıldı ve doğramaları da sökülüyor yavaş yavaş. Hiç boşaltıldıktan sonra onarım için iskele kurulan olmamıştı. Muhtarlığa da başvurmayı denediniz mi, orta hasarlı olup da az hasarlı raporu tespiti için muhtarlığa gidenleri gördüm geçenlerde. Sanırım şikayetlerde ikinci kontroller yapılıyor. Bir de dediğiniz gibi belediyenin bir ihmali veya kötü niyeti varsa anında çarşaf çarşaf ortaya çıkar gibime geliyor, burası İzmir.

@phoarbix karşıyaka bahriye üçok'ta bulunuyor bahsettiğim bina. manavkuyu biraz daha göz önünde oldu herşey o yuüzden oradaki hasarları önceliklendirip yaraları sardık demek istiyorlar cunku bence depremde spot bölge orası oldu. tüm ışıklar oraya yönelmişken yapmamaları imkansız zaten. muhtarlığa başvurduk ıkıncı karotla alınmış raporumuzla itiraz için, mülk sahibinin gelmesi gerektiği söylendi. mülk sahibi de malum..

kimse yardımcı olmuyor. ekşide başlık da açtım evet, gerçekten engel olmak stiyorum çünkü başka insanların canı yanmasın. ama malesef sadece populer konularda duyarlı türk milleti. sadece televizyonda ne varsa gündemde ona ağlayıp ertesi gün unutuyoruz. yazık.

yazanlara çok teşekkür ederim.

Konuya hakim değilim, bir bilgim yok ama sesinizi duyurmak istiyorsanız izmir'de çevirme radar sayfasına yazın. Son haftalarda bu tür şikayetleri hep görüyorum instagram sayfasında.

Şimdi sorunu tam anlayamadım, bina gerçekten ağır hasarlı mı? Yoksa ağır hasarlı diyip kiracıları kandırıp, çıkarıp da tadilat ile daha yüksek fiyatlara kiralamayı düşünen bir çakal ev sahibi mi var?

Eğer bina gerçekten ağır hasarlıysa ve belediye buna göz yumuyorsa, İzmir belediyesi olduğu için konuyu iktidar destekçisi tweter hesaplarıyla paylaşmak işe yarayabilir.

Yok eğer bina gerçekten ağır hasarlı değil de sırf sizi çıkarmak için yalan söyledilerse şu an yapılan işlem pek de yasa dışı değil gibi. Ama sizi kandırarak evlerden çıkartmaları bir suç teşkil ediyor olabilir.

@John Bloor bina ağır hasarlı. buna rağmen belediyenin verdiği rapor az hasarlı.

mülk sahibi bunu fırsat bilip, kiracılarını kentsel dönüşüm diye kandırıp, bina değerini yükseltip süsleyerek şuan yeniden kiraya verdi tüm boş daireleri.

biz çıkan kiracıyız. mahalledeki herkes bunu izledi. üstelik atatürk'ün annesinin mezarının olduğu önemli bir muhitte yaşandı tüm bunlar ve herkes izliyor.

var olanın altı bir şey alamaz. belediye halleder

satış olayını bilemiyorum. yıkılmak üzere olan bir yeri kısa zamanda değerine satmak mümkün olur mu? ayrıca sanki yine kaybı olur gibi geliyor. çünkü bina yenilendiğinde daire ve dükkanın değeri artmış olacak.

Eğer istemiyorsa kabul etmesin, müteahhitin de işine gelmiyorsa yapmasın.

Ama eski imarlara göre yeni binalarda dairelerin ufalması çok normal, hiç ufalmasın istiyorsa mal sahipleri müteahhite üste para vermeli.

Ya da tüm binayı kendi paralarıyla yapmaları gerekir mal sahiplerinin.

Bozuk anlatım olduysa özür, kafam dağınık biraz.

İşte sorun burada. dare hem ufalıyor, müteahhit her kattan kendne bir daire çıkarıyor. Hem de daha da para istiyor. Dayımın ödeyecek gücü yok. Apartmanın kalanı ise müteahhitin koşullarını kabul ediyor. Ne yapacağız hiç bilmiyorum.

geçmiş olsun. kasko var mi?

kasko var kusur oranım da 0

Kaskondan perte çıkar paranı al, çarpanı bulurlarsa kasko onlara rucu eder tazminatı.

kasko yaptırdığın şirket ile takip edeceksin. bu arada araç marka modeli nedir?

Çekilin, kısa süre önce arabama çarpıp pert ettiler.Hiçbir şey yapmıyorsun sana 20 gün içinde falan paranı veriyorlar. Sahibindende ne kadarsa üç aşağı beş yukarı o kadar.
Sadece plaka, anahtarlar ve ruhsatı noterden yetki devrettigin pertcilere kargoluyorsun. Bir de mutabakat imzaliyorsun, bu kadar.
Can sıkıcı kısım aracım 2003 modeldi, ve alıp veremediğim yoktu, seviyordum. Tam da bu süreçte kaskomun süresi bitti. Araç alırsam aynısından alamıyorum, çünkü alsam kasko yapamıyorum. 15 yaşından büyük araçlara kasko yapmıyorlarmış. Kaskosu olmasaydı mesela araba gitmişti, baybay falan. Kafam karışık.

Gecmis olsun, Ekran kirilmis. Bu soruyu sorduguna gore senin yapabilecegin bir sey yok. Servisten fiyat alabilirsin. Ayni zamanda servis hizmeti veren baska yerlere de sorabilirsin.

ürünün sıfır fiyatını öğrenip yetkili servisten öyle fiyat alın genelde yetkili servisler sıfır ürün fiyatına yakın fiyat verirler

hocam gecmis olsun. cope atabilirsin.

yeni monitörün hayırlı olsun. güle güle kullan.

Monitörde para eden tek şey lcd panel, o da gitmiş. Tamir ücreti yeni bir monitör fiyatını bulabilir.

Bir çözüm yolu şu olur, ekranı sağlam ama kartları yanık aynı modelden 2. el bulup değerlendirilebilir.

yeni monitörünüz hayırlı olsun. akakçe'den uygun fiyatlara bakmayı unutmayın hocam geçmiş olsun

çöpe at. ekran kadar para çıkar.

Monitörün sıfır fiyatı 3000TL ise panel fiyatına 3500TL diyorlar ve haliyle yaptırmıyorsun. Anakartını vs yedek parça olarak satıp zararını bir nebze olsun azaltabilirsin.

zabıta

O direkler telekoma ait, kablolar kopacak direk yamuldu diyince gelip ilgilenmeleri lazım.

Istanbul mu? Beyaz masaya iletin onlr ilgili yere iletiyorlar

küçük bir miktar belki ama kur oranı kadar düşmez.

Yeni parti ithal araçlar geldiğinde kur hala düşükse o gelenler o kurdan fiyatlandırılır.

Bunun adı 18.madde uygulaması hisseli araziler imar planina uygun sekilde imar uygulamasi yapilarak yasal kesinti yapilarak ( dop ) plan ile zemin fiili durum esitlenir.

Arazi alirken hisseli almamak ve plan ile fiili duruma bakılmamalı.

hissedarlardan kimsenin hisselerimizi farklı yerlere verin demediklerine emin misiniz? birbirleriyle anlaşamayan hissedarların, kadastroculara bizim hisseleri ayırın dediklerini ve mümkünse bunun da yapıldığını biliyorum. ama bunun haricinde de arsaların yerleri, geçecek yollar, yapılacak parklar okullar vs planlamaları sonucunda değişebiliyor.

bu arada yanlış anlamamak için soruyorum. 200m2 arsanın mı birden fazla hissesi var, yoksa 200m2 daha büyük bir arsanın bir hissesi mi?

@Fritz-X doğrudur. öncelik imar planındadır. yaptın imar planını ve sonra hissedarların parseldeki yerlerine göre paylaştırırsın. diyelim ayşe öksüz diye biri var ve 6000 m2 parselde 150 m2 hissesi var. Bu kişinin 150 m2 sini neden parseldeki üç farklı yere atar ki? Sokakların alanı bellidir ve aradaki boşluklara da kişilerin hissesine göre yeri verilir. O boşluklara farklı farklı kişilerin neden 40 m2, 50m2 , 20 m2 diye paylaştırılır? Ver Ayşe Hanımın 150 m2 sini sonra ondan küçüklere doğru devam et. Ya da benim kafam basmıyor herhalde. Şu 18. maddeye bakayım bir.

@co2s2 bu hissedarların çoğu fakir fukara. anlamazlar, şöyle yapın böyle yapından. hepsinin 100 ile 250 m2 arasında yeri vardır. bildiğimiz kentlerdeki sokak tipine göre ev yaptırmak isterler. Bir de ifrazlı yerler burası. Yol payı, park, cami, artık neyse... düşecek oran öyle uçuk değildir.

200 m2 arsa bir kişinin. ve arsasını dört parçaya bölüp farklı parsellerde imarlamışlar. 200 m2 yi orasından burasından ifraza göre küçült de dört parçayı farklı yerlere atmak ilginç duruyor.

o kadar küçük arsayı dörde bölüp sağa sola göndermek saçma olmuş. bunun yok mu bu bir itiraz yöntemi?

200 metreyi dörde bölmek mantıklı değil, o parçalar tek başlarına yapılaşmaya uygun olmayacağı için belediye o şekilde bölmez parselleri.

Yanlış anlaşılan bir şey mi var acaba? Biraz daha detaylı anlatır mısın?

@co2s2 mahkemeye gideceğim. durumda bizim anlamadığımız bir şey var mı diye anlamaya çalışıyoruz ama bir cevap bulamadık.

@John Bloor vakt i zamanında 270 m2 tarlaymış. Sonra ifraz gelince 176 m2 ye düşmüş. ondan sonra imar gelmiş ve parçalara bölünmüş ve 23 m2 si de tekrar yola verilmiş. bunun dışında anlayabildiğimiz bir şey bulamadım. neden bir oraya bir buraya bölmüşler anlamadık. sonuçta bu arsanın tapusunda 176 m2 yazıyor ve kişisi belli tc si belli. hangi akla hizmet parça parça imar verilir anlamadık?

Gömme spot lamba takabilmen için yukarda, tavanın üstünde bir boşluk olması lazım.

Yani ya alçıpan asma tavan, ya lambiri döşeme ya da benzeri bir kaplama türü lazım.

Sizin tavan böyle bir tavan mı öncelikle? Bağlantı işi kolay.

@John Bloor En önemli detayı yazmayıp soru sormuşum maket bıçağıyla kesilir mi falan diyorum bir de :)

Alçıpan tavan ve üzeri de boşluk. Daire kapısına kadar uzanıyor ve kapının üzeri de spot aslında. Ama koridora yapmamışlar küçük avize deliği bırakmışlar.

Tamam o zaman sıkıntı yok, normalde panç ile ve matkap kullanarak açılır o delik. Ama bunlar elde yoksa zor da olsa bıçakla ve sabırla kesilebilir. Ama yuvarlak kesmek çok zor olur, sen bir yerden emanet panç bulmaya çalış.

Bağlantı kolay, diğer spotlara giden hatta paralel bağlarsın beraber yanarlar.

Ha yok eski avizenin tesisatı ile yansın dersen daha da kolay, direkt eski avizenin kablolarını bağlayabilirsin. Tabi ki 220 Volt ile çalışan bir spot olmalı, yoksa işin içine trafo da girecek.

Çok teşekkür ederim. Baktım şimdi 220 volt ile çalışır demişler alacağım spot için. Avize bağlantısı ile yaparım artık :)

Kolay gelsin

boşanıcam dedi, sonra affediyor. kadın salih denen gerzoya kuruluyor. kızlar bıraksın istiyor ama ikisi de salih diye yırtınıyorlar haha.

Kaç gündür mükemmel hikaye, terliği çıkarıp adama fırlatması var ki evlere şenlik :)

İki kadıın da salihi bırakmasını ve salihin ortada kalmasını istiyor olabilir + 1

Bu durumda salih ve mevla barışır da yuvalarına geri dönerse zararlı çıkacak olan tek kişi kızı Nilüfer.

normal şartlar altında sıva altından yapılıyor) internetten fan deliğinin boyutuna göre fan sipariş ediyorsunuz.
fana en yakın noktadan alçıpanı deliyorsunuz tornavida vs ile.
yeterli uzunlukta bükülebilir bir tel buluyorsunuz ve elektrik kablosuna bağlayıp delikten içeri uzatıyorsunuz. lambayı çıkarın, spot lamba vardır büyük ihtimalle. telin ucunu bulup çekin. elektrik kablosunu lamba devresine seri bağlayın. diğer ucunu yeterli kısaltıp fana bağlayın. aldığınız fanın içerisinden devre şeması çıkacaktır.
bunları yaparken sigortayı kapatmayı unutmayın. artık lambayı her açtığınızda fan çalışacak.

alçıpandan fana kadar olan bölümde elektrik kablosu dıştan görünecek. tek olumsuz durum bu.

Ek olarak, üstü boş tavan ise kabloyu yukardan götürebilirsin, gözükmez böylece.

Gözden kaçan ama önemli bir detay da bağlantıyı seri değil paralel yapacaksın.

evet tavan üstü boş ama nasıl yukarıdan götüreceğim ki? tekniği nedir bunun.

Tavan armatürünün (lambasını) camını sökeceksin, tabi öncesinde sigortayı kapat.

Armatürün arkasında delikler olur gövdede, onlardan birine denk gelecek yeri işaretle, sonra gövdeyi de sök.

Sonra işaretli yeri maket bıçağı ile çizip tornavida vs ile kanrıtarak del ve deliği2-3 cm çapında yap.

Ordan kablo girip fanın oraya yani havalandırma menfezine uzatmamız lazım, mesafe uzunsa iş zor susta lazım, mesafe kısaysa bakır tel ya da inşaat teli ile klavuz yapıp kablo çekmek lazım.

Tavan komple tek parça alçıpan mı? Yoksa parça parça kare kare olan tavanlardan mı?

@tomcreo neden seri bağlasın? devredeki akımı artıracak. fan lambadan çok akım çekerse lambayı yakmaz mı?

1- normal

2- valla 70de bile 5e geçebilir. 80de kesin geçilir. eğer araç 5 vitesse. 4. vitese maksimum 90 falan yapmalısın o bile fazla 75 falan iyidir.

3- debiraj kavrama noktasında iken freni bırakıp gaza basıp araba hareket edince yavaşça çekmeliydin

4- normal bir şey bu, kavrama noktasında gaza basmasan da araba gider.

1- Tamamen durup, sonra dönmek için hareket ediyorsanız araç otomatik vitesdir. Tamamen durmuyor da 80'den 50'ye gibi düşüyorsan dizel araçlarda bu aralıklar vites düşürmeden su kaldırıyor çoğu modelde.

2- Normaldir, araç ufak motorlu zaten ama 4. vites bahsettiğin hızlar normal, hatta ben genelde 90 km sabit hızda 6. vitesde hız sabitleme ile kullanıyorum.

3- debriyajı araç hareketini alıp ta gücü hissetiğin anda bırakabilirsin, zamanla bu saniyelik bir hareket olacak, kas hafızan buna alışacak.

4- dizel araçlarda çok normal, tork gücü benzine göre yüksek, rölanti devrinde bile kalkıp gider.

Öncelikle direksiyon eğitiminde 80 90 la gitmek bana çok mantıklı gelmedi. Bence orda bir hile var.

1- u dönüşü yapmak için çok çok yavaşlamanız gerekiyor, vites değiştirmeden bunu yapmak nerdeyse imkansız acemi biri hiç yapamaz. Hocanız muhtemelen değiştiriyordur, siz de yola çok odaklandığınız için farketmiyorsunuz.

2- arabayı nasıl sürdüğünüze, arabanın gücüne gibi değişkenlere bağlı o, çok bir şey diyemiyorum.

3-yan tarafınızdaki hocanın pedalı vardır muhtemelen o yardım ediyordur yokuşlarda, bugün de etmemiş. Yokuşta ayağın fren deyken debriyajı kavrama noktasına getir ve ayağını fenden kaldırıp gaza bas. Arabanın gittiğinden emin olduktan sonra ayağını tamamen debriajdan kaldır. Emin olmadan kaldırma stop edersin.

4-niye gidiyor bilmiyorum ama manuel araçlarda en iyi özellik bu bence. Araba kullanmayı çok kolaylaştırıyor.

1. i20 için 80-85 km/s demek asgari 4, ideal olarak da 5. vites demek (tahminimce 2000-2200 devirlere denk gelir). Bu hızlardan yavaşlayıp U dönüşünde vites düşürmüyorsanız muhtemelen 4. viteste dönüşleri yapmaya başlıyorsunuz ve döndükten sonra aracınızda şiddetli bir boğulma hissediyorsunuz demektir. eğer dönüş yaparken arabada çok ciddi bir boğulma/ağırlık hissetmiyorsanız hocanızın vites ile oynuyor olması yüksek ihtimallidir. vites düşürmeniz gerekir, ben sınava girecek olsam mutlaka düşürürdüm.

2. her aracın sürat-vites değerleri değişkenlik göstermekle birlikte, bahsettiğiniz sınıf araçlarda -aracın ilave bir özelliği olmadığı ya da fantastik bir modeli olmadığı takdirde- 70-80'den itibaren aracınızı 5. viteste kullanabilirsiniz. min. 3000 devirci arkadaşlar bu yazdığıma itiraz edebilirler ancak şehir içi "ekonomik" sürüş için standart budur. muhtemelen i20'de "ecodrive, driveassist" vs. isminde bir özellik vardır. o özelliği açarsanız vites tercihlerinizi yaparken kadran üzerinde yukarı ok/aşağı ok gözükecek yönlendirme işaretleri ile araç size yardımcı olabilir. bunun vites değişimlerinde siz araca alışana kadar faydası olabilir.

3. ve 4. bu dediğiniz kavrama noktası oluyor işte. yeni araba kullananların ilk başta zorlandığı, ancak çok kısa bir süre sonra farkına bile varmadan rahatça halledeceğiniz bir şey. bunu öğrenmenin en hızlı yolunu yazacağım şimdi size; düz yolda aracınızı 1. vitese alın. ayağınızı yalnızca debriyaja basılı tutun. ayağınızı yavaş yavaş çekerken arabanın titremeye ve ilerleme başlaması ile ayağınızdaki baskıyı kontrol altına alın ve arabanın titremesini durdurup yalnızca ilerlemesini sağlayın. buna iyice alıştıktan sonra aracınızı bu sefer 2. vitese alın ve gaza ve frene dokunmadan aynı şeyi tekrarlayın. buna da alışınca önce 1. viteste, sonra da 2. viteste kalkışı tatlı meyillerde yapmayı deneyin. 4 uygulamayı da sorunsuz yaptığınız an itibariyle bir daha kavrama noktası vs. düşünmeyeceksiniz bile.

önemli not: elbette trafiği tehlikeye atmadan, tamamen hocanızın kontrolünde bunları yapmalısınız. trafikte riskli işlere hayır :)

10 bin liralık araba da 1 milyon liralık araba da aynı işi yapmıyor mu? neden ikincisi bu kadar pahalı?

@tochinoshin
Araba çok farklı kulvar. Ciddi malzeme kalitesi, işçilik, performans farkı ve arge var arabaların arkasında. Bu kadar basit bir sistemin (motor ve kasa) değerli bir maden olmadığı ve arkasında büyük bir teknoloji olmadığı halde neden 2000 lira değil de 5000 lira onu soruyorum. Elmayla armutu kıyaslıyorsunuz şu an. Yoksa 100 lira olsun demiyorum.

Araba örneği çok uç olsa da mantık doğru, yakın bir sektörden örnek vereyim;

150 liraya da boya tabancası var, 5 bin liraya da, hatta 10 bin liraya da var.

Malzeme kalitesi, hassas üretim, kaliteli malzeme, kaliteli işçilik vs vs vs.

vücüdu delik deşik eden bir alet için ucuz bile.

Döviz kuruyla düşününce birim olarak pek de pahalı değil aslında

motoru daha kalitelidir kolay kolay bozulmaz, kasasi hafiftir, kasasinin dizayni dusunulmustur elini yormaz, oburu tikanir bu tikanmaz, vs..

ozetle (bkz: ucuz mal alacak kadar zengin degilim)

not: dovmeci degilim :)

Adaptör ısınmıyorsa adaptörde problem olabilir. Yine de emin olmak için adaptör çıkışının ölçüm cihazıyla kontrol edilmesi gerek. Adaptöre enerji gelip, çıkmıyorsa da ısınabilir vs. Ev ortamında bunun dışında bir şey gelmedi aklıma deneyebileceğiniz...

Bir ölçü aleti ile adaptör çıkışında voltaj olup olmadığını görmeli önce +1

Ya da bir kontrol ampülü ile denenebilir, 12 volt olmaz ama, büyük ihtimal adaptör 18-20 volt gibidir.

Ben oyumu adaptöre kullanıyorum. Aynı şey macbookda başıma geldi 2 defa. Bilgisayar komple açılmadı ki şarjı dolu olmasına rağmen. Adaptörü değiştirip fişe taktım çalıştı.

Eğer evde test etmek için voltmetre vs yoksa bi elektronikçi ya da bilgisayar parçaları satan bi dükkana götürüp denet. One göre sipariş etcem dersin.

Gerçek olsaydı ilgili kurum arardı. Böyle resmi olmayan bir aramaya takılmazdım ben.

bir ara böyle bir olay vardı ya, bayiden ödüyorlar parayı istiyorlar sonra iptal ediyorlar falan. başlığı vardı galiba.

kale almayınız

Yanlışlıkla senin nuamranı girip ödemiş olabilirler, 170 tl faturan var mı girip ona bak, varsa sonrasına bakalım. Yoksa bir karışıklıktır, 170 liralık dolandırıcılıkla kimse uğraşmaz.

Numara sirket hatti arkadaslar, tek elden odeniyor (4 ayri hattin faturasi tek fatura olarak geliyor). Simdi banka ile gorustum, tahmin ettigim gibi banka telefon numarasi paylasmaz dediler.

Dolandırılmaya çalışmıyorsun, dolandırmaya çalışılıyorsun.

Operatör bile arayıp fatura hatırlatmaz. En fazla sms gelir.

hocam hicbir sirket bunun bilgisini vermez ki. parasini alir isine bakar. neden ekstra maliyet cikarsin kendine.

Masaüstü ise sata tip, standart 2,5 inch alacaksınız. Anakartda slot varsa M3U soket tipi de alabilirsiniz ama farklı bilgisayarlara takabilme konusunda kısır kalır.

@john teşekkürler. Sata'nın da 1.2.3. tipi varmış sanki internette :/ öylece bakakaldım.. bir de m2.u gibi bişeyler yazıyordu onun sata ile farkı nedir ?

Mesela ; www.trendyol.com

Buradaki sata 3 diyor. Bunu alsam direkt masaüstü cihazıma uygun olacak mıdır ki ?

Selam. SataIII alman yeterli gelecektir. Üzerinde Dram i olup olmadığına bakmalısın.
Dram olmayanlar diğerlerine göre daha yavaş ve daha ucuzdur ama yine de normal(mekanik) hard disklere göre hızlıdırlar.

Bilgisayar çok eski değilse SATA 3'tür muhtemelen. Anakartın modeline göre araştırma yaparsan SATA desteği çıkar ortaya. SATA 2 ise zaten hangi SSD'yi alığının pek önemi yok. Çünkü veri aktarım hızı SATA 2'de sınırlı (300 MB/sn). Ama SATA 2 çok eskide kalan bir bağlantı tipi.

İkisi de kötü yatırım. 1 kira vergiye gidecek. Bundan bağımsız olarak da kiracı çıkınca bakım masrafı gidebilir.

@Cruyff söylediklerini kararını etkilememeli, vVergi konusunda aşağıdaki açıklamaları okuyabilirsin.


www.hurriyet.com.tr

eksisozluk.com

10 yaşındaki ev yakın zamanda bir tadilat istese aradaki küçük kira farkı uçar gider, zarar bile eder.

Burada kıstas kolay satılabilme olmalı, hangisi daha kolay satılır ilerde?

Yeni bina daha iyidir. 8-9 yasindaki bina 5 sene sonra 15 yasinda olacak nerdeyse, masraf cikartmaya baslar.

1 yasindaki binanin sorunlari bir yil icinde cozulmustur, 5 sene sorunsuz gider.

5-6sene sonra satılcaksa neden ev alınır ki? İstediğin fiyata anında satmak istesen satamama riski var. İçindeki kiracının kirayı düzenli ödeyebileceği veya ödemeden kaçabileceği riski var. Kiracı bulamama boş kalma riski var. Tadilat masraf kalemleri gelcek o 5-6 senede kesinlikle. Hisse senedi, tahvil, eurobond, yatırım fonu, döviz, altın, vadeli hesap bu kadar finansal ürün varken gidip ev almak kendin oturmayacaksan aşırı mantıksız geliyor.

ben mi yanlış hesap yapıyorum yoksa 200 bin liranın yıllık tl vadeli getirisi 30 bin lirayı geçiyor mu? eğer öyleyse ayda 2500 getirisi var. kira beklentinizin iki katından da fazla bu. 5 sene sonra satsanız oranlar aynı olursa 150 bin getirisi olacak. o ev 5 sene sonra 350 bin olur mu? kiracıyla uğraşmaya değer mi? gelen kiracı tıkır tıkır ödeyecek mi? ev hiç masraf çıkarmayacak mı? alırken de satarken de masrafınız olmayacak mı? strese girmeye değer mi?

eğer risksiz hayat seviyorsanız vadelide kalın keyfinize bakın derim.

8-9 yaş çok değil, içi kötü kullanılmadıysa kesinlikle 2. seçenek.

5-6 sene sonra kira çarpanı iyi olan daha iyi fiyata gidecektir.

ayrıca evi yeni aldığınız için 5 sene kira vergisi ödemezsiniz. ( beyan vereceksiniz fakat gider gösterdiğiniz için sadece damga vergisi çıkar)

bir şeyi merak ediyorum, bu rakamlar eşyasız kiralık fiyatı değil mi? eğer öyle ise çarpanları çok iyi.

@nuisance
Nasil yani? 1 ev alip kiraya verirsem ilk 5 sene gelir vergisi odemiyor muyum?

Kanka 1200 olan esyali sanirim.

koy bankaya 3 bin tl al

öncelikle eşyalı kira olayında eşyasız kiraya veriyormuş gibi hesap yapın. eşyalı olunca yanıltıcı oluyor.

evet yeni aldığınız bir daire için 5 sene kira vergisi ödemezsiniz kesin bilgi.
www.hurriyet.com.tr

@golgi aygiti

Faizler 6 aya gene duser yuzde 10'a. O kadar yuksek faiz normal degil.